Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"O" his
Koşmak, onun için gerçekti; onu yapış şekli, bildiği en gerçek şeydi. Neşe ve hüzündü, elmas kadar sağlamdı. Onu idrakin ötesinde yoruyordu. Ama aynı zamanda özgür de kılıyordu.
Sayfa 136 - Bilge Kültür SanatKitabı okudu
Koşucu
Mesafe koşucuları ise sessiz ulaklardı. Ağaçlık yollardan ve dağ patikalarından kayarcasına geçen Ruhani ataları, yalnızca tahayyül edebilecekleri öneme sahip mesajları getirip götürürken uzun saatler boyunca kendi düşünceleriyle baş başa kalırlardı. Kendi dünyalarında yaşarlardı. Uzun zaman önce böyleydiler, bugün de öyle...
Sayfa 26
Reklam
Nasıl bir şey olduğunu hatırlayabilirsin, dedi kendi kendine, ama bir daha asla eskisi gibi yaşayamazsın.
Atletler,Nadiren de olsa soluk soluğa kalmış şişman ya da yaşlı bir yol kenarı koşucusunu denk geldiklerinde mahcubiyet oluşturmamak ,gösteriş yapıyormuş havası vermemek için(yavaşlamak söz konusu bile değil di)otomatik olarak şakalarının tonunu yumşatırdı.Gerçekte aynı ruhun uzaktan kuzenleri sayılan bu koşuculara saygı duyarlardı,onlar ki bu çevrenin iç yüzünü diğer insanlara nazaran az da olsa sezinlemiş sayılırlar dı.Buna rağmen atletler ancak bir pumanın kediciğe benzediği kadar benzerdi.Aralarında ki fark,halının üzerinde tembelce esnemekle,ormanda taze et peşinde koşmaktan ibaretti.
“İyi koşmanın sihirli bir formülü yoktur, işin gerçek sırrı ayakkabıların altındaki lastiği kilometrelerce koşarak molekül molekül eritmektir. “ John L.Parker